Türk Gençleri İsrail Hakkında Ne Düşünüyor?

Posted by in Analiz, on 13 Haziran 2016

İsrail’de yayın yapan Haaretz gazetesinde yayınlanan ve Zvi Bar’el in yaptığı bir anket çalışmasına göre, Türk gençleri İsrail hakkında ne düşünüyor, hep birlikte öğreniyoruz.

“İsrail’de Müslüman veya Türk olmak Türkiye’de Musevi olmaktan daha kolay”

Adı yayınlanmayan gençler 25 – 30 yaş arası eğitimli ve Türkiye’de bulunan muhalif parti ve hükümette bulunan parti mensupları. Bunlardan sadece bir tanesi daha önce İsrail’de bulunmuş. Her biri İsrail’in bir devlet olarak varlığını kabul etmek ile birlikte Musevilik / Yahudilik ve Siyonizm arasındaki kavramsal farkların bilincindeler.

Araştırmada yer alan sorular aşağıdaki gibiydi;
Türk kimliğinin tanımının ne olduğu,
İslam’ın, milli karakteristik özelliklerin bir parçası olup olmadığı,
İsrail ve Türkiye halklarının kültürel bağlar kurup kurmaması gerektiği,
İsrail’in Batı ile Türkiye arasında anahtar rol oynayıp oynamadığı,
İki ülke arasında yer alan bağların sadece güvenlik ve ekonomi politikaları ekseninde kalması gerekip gerekmediği,

Alınan cevaplara göre, Türkiye’nin Bölgesel Güç olma sürecinde yürüttüğü dış politika ile Türk gençleri artık İsrail’i batı ile Türkiye arasında bir anahtar faktör olarak görmüyor, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ile..

Ayrıca araştırmaya göre İsrail artık müttefik olarak algılanmıyor ancak ekonomik ortaklık açısından iki ülke ilişkileri önemli bulunuyor.

Bilindiği üzere Türkiye ve İsrail ordusu arasında 1990’lı yıllarda gerçekleşmiş askeri anlaşmalar ve işbirlikleri iki ülke ilişkilerinin ekonomik bağların temellerini attı. İsrail’in bölgedeki yalnızlığı ile birlikle iki ülke arasındaki bağların sadece çıkar temelli olmaması gerektiği ve bir ötekini dost olarak görme anlayışı diplomasiye bu dönemlerde yerleşti.

İsrail, formülize ettiği strateji ile az gelişmiş ülkeler üzerinde, Osmanlı Torunlarına düşmanlık algısı ile mücadele verdi ve batı kültürüne erişim ile birlikte yeniliğin önünü açtı. Bu düşünce tarihi bir olgu olsa dahi bazı Arap tarihçiler (Osmanlı ve Türk karşıtı) tarafından reddedildi.

Zaman boyunca Türkiye ve İsrail ilişkileri sürekli arttı veya azaldı. Türkiye, İsrail Devleti’nin varlığını tanıyan ilk Müslüman ülke olmak ile birlikte Araplar ile mücadele başladığında İsrail’e verdiği desteği azalttı. 1980 yılında gerçekleşen Kudüs hadisesi ve 2010 yılında yaşanan Gazze filosu olayı bu desteğin azalmasına sebep olan olaylardandı.

Türkiye ve İsrail, askeri ve ekonomik münasebetler dışında, Orta Doğu’da demokrasi ile yönetilmekte olan eşsiz iki devlet olma özelliklerini paylaşıyor. Bu değişimi getiren Mustafa Kemal Atatürk ülkenin ilk Başkanı oldu ve dış politikada önemli değişikliklere gitti. Şu an ise Türkiye “Batılılaşmış” olmak yerine “Doğu ile Batı Arasında Köprü” olmayı tercih ediyor.

Araştırmaya yanıt veren gençlere göre; Dış politikada yer alan bu değişimler, Recep Tayyip Erdoğan yönetimi esnasında gerçekleşti. Onlara göre iki ülke arasındaki ilişkiler askeri ve ekonomik konular üzerinden yürümeli. Ayrıca Türk Hükümeti’nin iki ülke bağlarını kuvvetlendirecek adımlar atmasıyla birlikte, Türkiye’de yer alan antisemitik unsurların zora gireceğini düşünüyorlar.

Araştırmaya katılan Türk gençlerinin büyük bir kısmı sadece Türk medyasını takip ediyor. Ankete katılanların düşüncelerine göre göre Türkiye’de seküler ve milli vatandaşlık anlayışı zayıflamakta. T.B.M.M Başkanı İsmail Kahraman’ın Anayasa’dan “laiklik” vurgusunun çıkarılmasını önermesi bu duruma örnek gösteriliyor.

Kaynaktan çeviri: http://www.haaretz.com/middle-east-news/turkey/1.716739